Lopki Nehri’nin hemen yan tarafında yer alan bu söz konusu katedral, dış mimarisi sayesinde göz kamaştıran yapılardan bir tanesidir. Neo-Bizans tarzına sahip bir şekilde inşa edilmiş durumda bulunan bu söz konusu katedral 19. yüzyıl döneminin sonlarında inşa edildiği zaman Rus İmparatorluğu’nun en büyük kiliselerinden biri olarak biliniyormuş.
80 metrelik yüksekliğe sahip çan kulesi de 1888 senesinde bitirilmiş. Güney koridorda yer alan İskenderiye Athanasius’un oturmuş durumda bulunan görüntüsünün yanı sıra beyaz Carrara mermerinden yapılan ikonostasis katedralin iç kısmı da görülmeye değecek yerlerin arasında.