Marienberg Kalesi, Kelt isimli dönemden bu zamana kadar takviye edilmiş bir nokta üzerinde, nehrin tam da üstünde çok güzel bir konumda yer almakta. Bir dönemler Bronz Çağı tepe kalesinin yer almakta olduğu yerin tam da üstüne inşa edilmiş durumda bulunan Marienberg, 500 seneye yakın çok uzun bir müddet boyunca Prens-Piskoposların ikamet etmiş olduğu bir yermiş. 30 sene savaşı esnasında İsveçliler tarafından çok büyük bir kısmı yıkıldıktan hemen sonrasında, yavaş bir şekilde savunma binasından çok önemli bir Rönesans ve de Barok Sarayı’na dönmüş.
Şu zamanlarda ziyaretçiye açık durumda bulunan bu kalenin öne çıkmış olan bölümlerinin arasında mobilyaların yanı sıra duvar halıları ile birlikte sanat eserleri koleksiyonlarıyla dikkatleri çekmeyi başaran Bibra Dairesinin yanı sıra Prens Salonu ile birlikte Hazine ve Giydirme Odası bulunuyor.
Kalenin iç kısmında herkesin ilgisini çekecek bir tarafta yer almakta. Ağır topların yanı sıra tüfeklere de ev sahipliği yapmakta bulunan 1729 senesinde ilave edilmiş bulunan dört katlı Maschikuli Kulesi ise bunlardan biridir. Lakin söz konusu bu kale içerisinde en fazla ilgi görmekte bulunan yerde, kentin eşi ve benzeri bulunmayan panoramik manzarasını sunmakta bulunan 18. yüzyılın ilk dönemlerinde inşa edilen Prens Bahçesidir.