Verona kenti içerisinde görülüp gezilecek en harika ve en tarihi yerlerden bir tanesi olarak öne çıkan bu dini yapı, daha fazla mimari yapısından dolayı dikkat çekiyor. Shakespeare’in Romeo ile Juliet’in evliliğinin kurgusal bir yeri olduğundan dolayı de turistlerin ilgisini çekiyor.
Nehrin batı kısmında yer almakta olan bu bazilikanın ön cephe kısmı fazlasıyla sade bir durumda ve çok kolay bir yapıdadır. Büyük durumdaki merkezi bir dairesel pencerenin yanı sıra çok harika süslü bir ahşap kapıya sahip durumdadır.
Bazilikanın iç bölümleri de, bize bakılır ise dış mimarisinden daha da harika bir durumda. Kilisenin iç kısmında yer alan zemin şeftali ve de gri renge sahip karolar kullanılarak kaplanmış, mermer özelliğine sahip sütunlar da kemerleri tutuyor. Tavan kısmında da bir dizi dekoratif karo sanatını görebilmek olanaklı.
Giusti Bahçeleri ise aslında Adige Nehri’nin doğu yaka kısmında yer alan aynı isim içerisindeki sarayın arazisinde yer alıyor. Aslında söz konusu bu sarayın kendisi de Neo-Klasik bir tarza sahip ve bahçeler de binanın tam arka kısmında yer alıyor. Rönesans tarzına sahip tasarlanmış bulunan bu söz konusu bahçeler, Verona kenti içerisinde gezilip görülecek yerler listesine ilave edebileceğiniz en güzel yerler arasında.
Bahçe, sekiz tane değişik kareye ayrılmış, her bir bölüm çok daha değişik bir tasarımın yanı sıra değişik bir dekorasyon içeriyor. Verona kentine kadar gidip yeşil bir alan görme konusunda isteğiniz varsa, Giusti Bahçeleri sizin ilk göz atabilecek olduğunuz yerlerden, burayı kesinlikle kaçırmayın.