Ortaçağ dönemlerinden bu yana ziyaretçileri bulunduğu konusunda söylentiler bulunan bu mineral banyolara gitmek, Sofya kenti geziniz içerisinde yapılabilecek en güzel şeylerden bir tanesi olarak öne çıkmaktadır. Osmanlı, kendisine ait hamamlarını bu alan içerisinde çok daha fazla geliştirmiştir. Bulgar Canlanmasından hemen sonrasında, bu bölgeye çok daha yeni bir banyo kompleksi inşası gerçekleştirilmiş. Tarihi tam tamına 1913 senesine kadar dayanmakta olan merkez hamamları 1980’li senelerin orta dönemlerine kadar da kullanılmaya devam edilmiş. Herkesi etkileyen bir girişin arka kısmında çok büyük bir kubbe neo-bizans tarzıyla birlikte inşa edilmiş. Bu bölge, en fazla fotoğraflanan yerlerden bir tanesi olarakta öne çıkıyor. Bahçeler ise tamamen halka açık bir durumda ve merkezde yer alan çeşme de sıcak doğal maden suyuyla beslenmekte.
Sofya kenti öte yandan Balkan bölgesinde yer alan en büyük sinagogun yanı sıra Avrupa‘da yer alan en büyük üçüncü sinagoguna da ev sahipliği yapmaktadır. 1909 tarihi içerisinde Sofya kentinde yer alan büyük Sefarad Yahudi nüfusuna özel olarak inşası gerçekleştirilmiş olan bu Sinagoga 1000 kişiden daha çok insanın aynı anda sığabilecek olduğu da söylenmekte. Bulgaristan’da yer alan Yahudi topluluklarının tarihi konusunda pek çok farklı bilgiyi de içerde yer alan sergilerde görmeniz olanaklıdır.