Gök Medrese, Türk mimarilerileriyle beraber süsleme sanatının birlikte görülebilmekte olduğu en önemli yapılar arasında yer almaktadır. Yapının farklı bölümlerinde yer alan yazıtlara bakılarak IV. Kılıçaraslan’ın oğlu olarak tanınan III. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemi içerisinde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali aracılığıyla, 1271 senesinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Gök Medrese’nin, mermer durumda bulunan taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatabilecek denli çok daha zengin bir görünüme sahip durumdadır. Yapı, açık avlusu bulunan dört tane eyvana sahip, iki katlı plan özelliğine sahip durumdadır. Yapılmış olduğu tarih itibariyle dini ilimlerin tahsil edilmiş olduğu medrese şeklinde hizmet vermiş olduğu bilinen bina 1926 senesinde müzeye dönüştürülmüş durumdadır.
Mecidiye Köprüsü veyahut başka bir ismiyle Meriç Köprüsü Edirne – Karaağaç yolu üzerinde, Meriç Nehri’nin tam da üstüne inşa edilmiştir. 1842 senesi içerisinde Sultan Abdülmecit döneminde yapımına başlanmış 1847 senesinde bitirilmiş durumdadır. 263 metrelik uzunluğun yanı sıra 7 metrelik bir genişlikte, 13 tane ayak üstünde ve de 12 tane sivri kemerli bir taş köprü olarak yan taraflara doğru da eğimlidir. Ayakların arasında öte yandan boşaltma gözleri de yer almaktadır. Ortasında yer alan yazıtlı köşkü de mermerden yapılmıştır.