Kent içerisinde yer alan en yeşil alan olarak öne çıkan ‘Parque de la Alameda’; okaliptüs ağaçlarının yanı sıra meşeler ile birlikte selvi ağaçlarıyla çevrilmiş adeta huzur dolu bir parktır. Burda, ondokuzuncu yüzyıl İspanyol toplumunun tuhaflığını göstermekte olan caddeye göz atmayı da hiç bir şekilde unutmamalısınız. Bu söz konusu cadde üzerinde sosyal sınıfa bağlı bir şekilde yürüyüş yolları da bulunmaktadır.
Birbirinden harika durumda bulunan göletlerin yanı sıra çiçek tarhları ile birlikte heykeller ve de mevcut durumdaki çeşmeler parkı süslüyor. Yerel durumda bulunan halkın ailece zaman geçirmekte olduğu bir park şeklinde bilinirliği bulunsa da, turistlerin arasında fazlasıyla popüler durumdadır.
Eski Kent bölgesinin tam bitişik noktasında yer alan söz konusu bu park, 90 taneden çok süs florasını içeriğinde barındıran botanik bahçesiyle de ün yapmış durumdadır. Sene boyunca pek çok farklı etkinliğe ev sahipliği yapmakta bulunan söz konusu park, birbirinden değerli bir durumda ve çok harika anıtlarla beraber heykellere de ev sahipliği yapmaktadır. Bunların arasında en iyi bilinmekte olanlar da, Méndez Núñez Bahçeleri Anıtı’nın yanı sıra 1917 şair Rosalía de Castro’nun anıtı ile birlikte Galiçya figürlerini onurlandırmakta olan çok özel heykellerdir.