Yemyeşil bir durumdaki yeşillikler ile birlikte çam ormanlarıyla çevrilmiş Alcudia, Mallorca Adasının en doğal kentlerinden bir tanesidir. Bu mükemmel bir şekilde korunan duvarlı ortaçağ kasabası, aynı zaman içerisinde çok ilginç tarihi eserlerinin yanı sıra lezzetli mutfağı ile birlikte geleneksel festivalleri ile ün kazanmış durumdadır.
Kasaba aslında deniz seviyesinden uzakta kalmakta ve Orta Çağ üzerinde tehlike arz etmekte bulunan korsanlara karşı korunmak amacıyla da çok fazla güçlendirilmiş. Antik surlar arasından ise, yalnızca Xara ile birlikte Palma kapıları ve ayrıca Sant Ferran Rönesans döneminde yapılmış kale kalmaktadır. Alcúdia, ortaçağ da yer alan sokaklar ve görkemli bir durumdaki Rönesans evlerini sarmalamış kendisine özgü bir Eski Dünya ambiyansına sahip durumdadır.
Önemli durumda bulunan kiliselerin arasında Santa Ana ile birlikte Sant Jaume’nin yanı sıra 15. yüzyıl döneminden kalma bir Mesih görüntüsü bulunan Sant Crist Barok şapeli sayılabilmektedir. Alcúdia öte yandan, tamamen antik bir Roma yerleşiminin üstüne inşa edilmiş olduğundan, arkeolojik bir takım alanlara da sahiptir. Sant Jaume Kilisesi’nin güney kısmında Roma evlerine ait kalıntılar ile birlikte bir tane forum ve de bir tane amfitiyatro yer almaktadır.