Konumu gereği Kırklareli, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şehrin Buz Devri’nde battığı bilinmektedir. Ardından, sonraki dönemlerde Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlıların hakimiyeti altında olan Kırklareli, zamanla ülkemizin en önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Bulgaristan sınırında yer alan Kırklareli, Tekirdağ Edirne ve Karadeniz ile çevrilidir . Hızla gelişen endüstrisi ile il, görülmesi gereken şehirlerimizden biridir. Kırklareli’nin doğal güzellikler ve tarihi mekanlar açısından da sunabileceği çok şey vardır. Kırklareli’yi ziyaret ediyorsanız kesinlikle aşağıdakileri görmelisiniz:
- Göller ve barajlar: Pedina Gölü, Hamam Gölü, Mert Gölü, Erikli Gölü ve Saka Gölü, Armağan ve Kayalı Barajları
- Mağaralar: Dupnisa Mağarası, Bedre Mağarası, Pekmezdere Mağarası, Domuzdere Mağarası, Kıyıköy Mağarası, Yenesu Mağarası
- Doğa Koruma Alanı: Saka Gölü, Longoz (Floodplain) ve Kasto Cove Koruma Alanları
- Plajlar: Vize ilçesinde Poliçe Plajı, Kıyıköy Plajı ve Panayır Limanı, Demirköy ilçesinde İğneada Plajı
Vize Kalesi, Pınarhisar Kalesi, Hızırbey Sosyal Kompleksi, Küçük Ayasofya Kilisesi, Mağara Manastırı, Aya Nikola Manastırı, Babaeski ve Alpullu Köprüleri gibi önemli yerler de dahil olmak üzere Kırklareli’deki bazı yerler de tarihi yansıtmaktadır. Yerel halk ve turistler Pabuçdere’de motorlu turlar yapıyorlar. Doğa ile iç içe olan bu nehir gri kefal ve sazan barındırır. Güzel plajları ile burası birçok turisti çekmektedir.