İstanbul’ a çok yakın olduğu halde çoğu kişinin bilmediği bir yer var Kocaeli’ nde.. Sertab Erener’ in “Koparılan Çiçekler” şarkısının klibini izlediyseniz, arka plandaki doğa harikası kayalıklar dikkatinizi çekmiştir. İşte şimdi o kayalıklara gidiyoruz..
Kerpe; Kocaeli’ nin Kandıra ilçesine bağlı çok güzel bir sahil kasabasıdır. Civarındaki Kefken, Cebeci gibi yazlık beldeler ismini daha fazla duyurmuş olsa da aslında hemen yanı başındaki Kerpe mutlaka görülmesi gereken bir güzelliktir. Yıllar boyunca sadece Kocaeli ya da Sakarya halkı tarafından bilinen Kerpe, bağlı olduğu Kandıra’ da Kocaeli Üniversitesine bağlı Kandıra Meslek Yüksekokulu’ nun açılmasından sonra ünivesiteli gençler arasında çok popüler olmaya başladı ve böylece adını daha fazla duyurdu. Zaten yerel halk da Kerpe’ nin eskiden bu kadar kalabalık olmadığını belirtiyorlar.
Peki Kerpe’ nin güzel olan tarafı nedir? Yemyeşil ormanları, sahili var elbet ama Kerpe denilince akla gelen en çarpıcı manzara Kartalkayalar..
Sahilde sizi ilk önce kucaklayacak olan balık restoranlarını göreceksiniz. Güzel bir balık ziyafetinden sonra sağdaki yokuşu tırmanmaya başlayacaksınız. Yolculuk yorucu olmayacak, yol boyu solunuzda uzanan Karadeniz’ in en sakin yüzünün manzarası size eşlik edecek. Yolun diğer kenarında belli aralıklarla dizili birbirinden şık evleri ve rengarenk bahçelerini göreceksiniz. Tam tepeye biraz daha yaklaştığınızda “hepsi bu mu” diye pes etmeyin. Tam önünüze gelen kayalık alana doğru yürüyün ve başınızı sağa çevirin.. İşte o “kayalık”lar karşınızda. Evet, muhtemelen böyle bir güzelliği daha önce görmemişsinizdir. Kıyının hemen önünde, koyun orta yerinde doğal bir kule gibi yükselen kayalık.. Hemen arkasında doğal şekillerle oluşmuş irili ufaklı mağaracıklar.. Karadeniz bu kayalıkları yıllarca sert sularıyla döve döve bu şekle getirmiş. Sert suları diyoruz ama denizin tam da bu kısmında sular olabildikçe sakin. Yukarıdan baktığınız (o meşhur Ölüdeniz kartpostallarındaki denizin rengi gibi) denizin mavi-yeşil rengini görünce dayanamakaycak, doğal rampadan aşağı inerek daha yakından bakmak isteyeceksiniz. İnerken doğal mağaracıkların içinden geçmek isteyecek, o ılık ve sığ suyun içine girmek için sabırsızlanacaksınız.
Ara sıra çığlıklar duyacak, tam o yüksek kayalığın üstünden denize atlayan gençleri biraz korku, biraz heyecanla seyredeceksiniz.
Muhtemelen kayalıkların en güzel yeri olan bu noktadan tekrar yukarı tırmandığınızda ise tam ters istikamette sizi “gerçek” Karadeniz selamlayacak. Belki de Karadeniz’ in en sakin sularını Kerpe’ de göreceğiniz için, bu sükunete alışmanız zor olabilir ama ancak yeniden tepeye çıktığınızda göreceğiniz manzara size Karadeniz’ in uçsuz bucaksız, yer yer hırçın yüzünü tekrar gösterecek. Yazın çoğu zaman sakin olan sular, dönem dönem hırçın dalgalara dönüşecek ve kıyıları tokatlayacak. Zaten böylesi havalarda kayalıklara tırmanmanızı pek de tavsiye etmeyiz..
Denizden korkan biriyseniz kayalıkların hemen dibindeki, doğal bir havuzu andıran sığ sularda yüzebilirsiniz. Ama ben iyi yüzücüyüm derseniz, en az 5 metre derinlikten başlayan, kayalığın diğer tarafını öneririz. Yüzüp çıktıktan sonra kayalıkların üzerinde güneşlenmek de unutulmaz bir deneyim olacaktır.
Kerpe’ nin denizi, tipik Karadeniz’ in aksine daha emniyetlidir ve o bilindik kum çukurlarına rastlamanız imkansızdır. Denizin plaj kısmındaki kıyısı metrelerce öteye gitseniz bile boyunuza gelmeyecektir. Aynı zamanda en kavurucu sıcaklıkta bile kaynar suya girmiş hissine kapılmayacak, neredeyse tuzsuz sayılabilecek denizden çıktıktan sonra teninizi tuz kavurmayacaktır. Manzaraya karşı sahildeki minin restoranlarda içeceğinizi yudumlayarak akşam güneşini seyrederken hayallere dalacaksınız.