Tam olarak 1.000 sene öncesini şöyle bir hayal edin, dünya üzerinde yer alan en kalabalık kentlerden birindesiniz. Pencereden bakmış olduğunuzda nehrin üst kısmındaki köprüden atların çekmiş olduğu arabaların yanı sıra develerle yüklü bir durumdaki kervanlar şehre giriş gerçekleştiriyor. Dünya üzerindeki 4 bir taraftan gelmiş olan tüccarlar, mallarını satabilmek amacıyla pazar yeri üzerinde bir araya gelmekteler, hatta dünya üzerinde yer alan ilk fuar ise gözlerinizin önünde gerçekleşmiş oluyor.
Ani Harabeleri ismiyle anılmakta olan Ani Antik Kenti, Kars ilinde yer alan Ermenistan sınır bölgesinde, Arpaçay Nehri’nin boyu üzerinde yer almaktadır. 2016 senesinden bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde yer almış bulunan Ani kenti, hem Selçuklu ile alakalı mimarinin izlerini hem ise Ermeni Krallığı’nın kültürüyle birlikte tarihini yansıtmış oluyor.
Ani Antik Kentinin Surları ile birlikte Bakireler Manastırı, Tigran Honents Kilisesi ve Rahibeler Manastırı Ani Harabelerinde ayakta kalmış Ermeni Dönemine ait eserlerden sadece bir kısmı. Kent içerisinde yer almakta bulunan Ebu’l Manuçehr Camii de günümüze kadar ulaşmış olan en eski Selçuklu yapısı olmasından dolayı çok büyük bir önem taşımaktadır. İpek Yolu’ndan gelmekte olan kervanların üstünden geçip Ani’ye giriş gerçekleştirdiği 2 kattan oluşan bu İpek Yolu Köprüsü’nün de sadece iki ayağı günümüze kadar ulaşmayı başarabilmiş. Selçuklu Sarayı ile birlikte Selçuklu Kervansarayı ise Ani Antik Kenti içerisinde dikkate değebilecek öteki Selçuklu mimarisinin örneklerinden biridir.