Sultan II. Beyazıt’ın emri ile inşa edilmiş olan söz konusu bu cami, İstanbul ili içerisinde tamamen Merkezi bir alanda bulunmaktadır. Semtin ismi ise kendi ismiyle de aynı durumda bulunan Beyazıt’tır. Bizans dönemi içerisinde Theodosius Forumu ismiyle bilinmekte olan en büyük meydanı üzerinde yer almaktadır.
Caminin iç kısmında; hamamların yanı sıra medrese ile birlikte sıbyan mektebi, tabhaneler ve de kervansaray yer almaktadır. Caminin külliyesine ait inşası ise çok dağınık bir durumdadır. Kesin bir eşkilde mimarının kim olduğu konusunda bilgi olmamakla birlikte ünlü mimarlar arasından; Mimar Hayrettin ile birlikte Mimar Sultanşah, Mimar Yakupşah veyahut Mimar Kemaleddin tarafından yapılmış olduğu hususunda söylentiler yer almaktadır. Caminin haziresi içerisinde II. Beyazıt’ın mezarı bulunmaktadır.
İstanbul ilinin fethedilmesinin hemen sonrasında kente Selatin Camii kurulmasına karar verilmiştir. İstanbul ili içerisinde 1509 yılında gerçekleşen çok büyük depremin hemen sonrasında hasar gördüğü bilinen Camii’nin ufak onarım işleminin sonrasında, daha sonraki seneler içerisinde onarılmasını da Mimar Sinan tamamlamış bir durumdadır. Mimar Sinan’ın söz konusu bu Camii’yi güçlendirebilmek amacıyla da kemer inşa etmiş olduğu konusunda bilgiler vardır. 1683 senesi içerisinde meydana gelen yangından dolayı minare külahları tutuşarak alev almış, 1743 senesi içerisinde minarelerinden bir tanesine yıldırım düşmüş ve söz konusu camii zarar görmüş bir durumdadır. Camii’nin tamamen merkezi bir yerde olmasından dolayı esnaflar da bu çevre üzerinde hizmet vermeye başlamış bir durumdadır.