Son yıllarda adını pek duyduğunuz ancak henüz görmediğiniz bir yer ise Garipçe, henüz geç kalmış değilsiniz. Boğaz sahil şeridinde ve Rumelikavağı ile Rumelifeneri köyü arasında kalan bu köyü görmek için yaklaşan bahar ve yaz ayları en ideal zamanlar.Yazın kavurucu sıcağından kaçmayı istediğinizde daimi adreslerinizden birisi olacaktır. Garipçe Köyü Sarıyer ilçesine bağlıdır ve ilçe merkezine 11, Taksim’e 31 ve Eminönü’ne 34 km uzaklıktadır
Mitolojide lanetlenmiş kral Phineas’ın yaşadığı bu köye antik çağda sahilinin taşlık ve kayalık olması, yüksek ve sarp kayalıklarında kartal ve akbabaların yuva yapmaları nedeni ile Gyropolis yani “Akbabalar Şehri” olarak anılırmış.
Son dönemlerde ise İstanbul’ un yükselen trendi olan şehir kalabalığından kaçma ve doğal ortamında organik ürünleri tüketme furyasında sıklıkla karşımıza çıkar oldu Garipçe. Özellikle gazetelerin haftasonu eklerinde sıklıkla önerilen bu şirin köyde en çok Karadeniz’ e özgü köy kahvaltısı ya da taze balık keyfi önerilmektedir. Ama en güzeli av yasağı haricide her zaman bulabileceğiniz taze balık ziyafeti olsa gerek. Balıkçı köyü olması nedeniyle köyün erkekleri eylül başında balık avı yasağının bitmesi ile denize açılıyorlar, ta ki yasağın tekrar başladığı haziran ayına kadar köyü kadınlara emanet ediyorlar. Bu yüzden güzel bir balık ziyafeti çekmeden çevreyi keşfe çıkmamalısınız. Cenevizlilerden kalma 550 yıllık kaleyi ve içinde bulunan gözetleme kulesini görmelisiniz. Köy meydanının hemen solunda, evlerin arasından yukarı uzanan merdivenleri tırmanabilir, yükseldikçe güzelleşen doyumsuz deniz manzarasını seyre dalabilirsiniz.
Garipçe’ de konaklama tesisi bulunmadığından günübirlik bir gezi planlamalısınız.