Antalya Müzesi, 1922 senesi içerisinde öğretmen Süleyman Fikri Erten aracılığıyla Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından bölgeye gelmiş olan işgal güçlerinin yağmasından kurtarılmış olan eserlerin korunması maksadıyla kurulmuş bir durumdadır. İlk önce Kaleiçi içerisinde yer alan Alaaddin Cami’de, hemen ardından ise Yivli Cami sinde yer almakta bulunan bu Müze 1972 senesinde bugün yer aldığı binasına taşınmış durumdadır. Antalya Müzesi bugünlerde ise 30.000 metrekare büyüklüğüne sahip bir alan içerisinde 14 tane sergi salonuyla beraber heykel ve de değişik eserlerin sergilenmekte olduğu açık hava galerilerinin yanı sıra bahçeden meydana gelmektedir. İnsanlık tarihi için kesintisiz bir şekilde tanıklık etmiş durumda bulunan Anadolu topraklarının en zengin olan bir geçmişe sahip köşelerinden bir tanesi olarak öne çıkan Antalya Bölgesi’nin sınırları içinde bulunan üç tane antik kültür bölgesi Likya’nın yanı sıra Pamfilya ile birlikte Pisidya’nın çok önemli bir kısmı Antalya Müzesi’nin sorumluluk alanını oluşturmaktadır. Arkeolojik bir durumdaki zenginlikleri ile beraber eşi ve benzeri olmayan bir açık hava müzesinin yanı sıra uluslararası bir kazı merkezi durumunu korumaya devam eden Antalya ilinde her sene bir çok ülkeden bilim adamları bilimsel bir şekilde kazılar yapıyor. Bölge üzerinde çok fazla sayıda kurtarma kazısının yanı sıra örenyeri çevre düzenleme konusundaki çalışmalar Antalya Müzesi tarafından yürütülüyor.