Halen günümüzde gizliliğini koruyan bu su altı antik kenti Bizanslılara kadar uzanmaktadır. Daha eski bir tarihinin olup olmadığı henüz arkeolojik bir çalışma yapılmadığı için bilinmeyen bu balık kent muhteşem görünüşü ile su altına dalmayı sevenler için güzel bir heyecan ve iyi bir deneyim.
Su altı fotoğrafçılığı da yapılabilen bu şehrin her yeri tarih kokmaktadır. Deniz içine batmış olan dükkanları, kıyı şeridinde yarısı sulara gömülü evleri, denize inen merdivenleri ve lahitleri ile gizemli bir batık şehirdir. Yeşille mavinin buluştuğu en güzel noktada olan Kekova muhteşem görselliği ile turistlerin oldukça dikkatini çekmektedir.
Bizans dönemine ait olan bir kilisenin kalıntılarına rastlanan bu şehir, Tersane Koyu’na yaklaşabilen tekneler ile görülmeye değer ender özellikteki batık şehirlerden biridir. Halen daha gizemini koruyan bu şehir hakkında fazla bir şey bilinmese de deniz içinde gözle rahatça görülebilen ev temelleri ve ev tabanlarına neyin sebep olup da denizin dibinde olduğu da bilinmemektedir. Görsel bir şölen olan bu harika tarihi yerde fotoğraf severler için en güzel doğa fotoğraflarını çekmek de mümkün olacaktır.
